77. Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası (07-13 Ocak 2024)
09 Ocak 2024

Tüberküloz, görülme sıklığı ve etkileri nedeniyle, küresel mücadele gerektiren önemli halk sağlığı sorunları arasında bulunmaktadır. Ülkemizde “Verem Eğitimi ve Farkındalık (Propaganda) Haftası” etkinlikleri 1947 yılından itibaren düzenlenmektedir. Bu haftada verem hastalığı ve bu hastalıkla mücadele hakkında bilgilendirmeler yapılmakta ve hastalığa kamuoyunun dikkati çekilmektedir.
Tüberküloz hastalığının etkeni Mycobacterium tuberculosis complex basilleridir.
Tüberküloz hastalığı mikrobunun kaynağı, hiç tedavi görmemiş veya düzenli tedavi olmamış akciğer ve larinks (gırtlak) tüberkülozu olan hastalardır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu hastalık bulaşır.
Tüberküloz hastasıyla aynı ortamda bulunma süresi, ortamın büyüklüğü ve havalanma düzeyi basilin bulaşmasında önemli olan faktörlerdendir.
En sık bulaşma, hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına olur.
Düzenli ilaç kullanımı ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda, ortalama 2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
Tüberküloz enfeksiyonu, tüberküloz basilinin vücutta sessiz olarak durduğu; hastalık şikayetlerinin bulunmadığı, hastalığın klinik, laboratuvar ve radyolojik bulgularının görülmediği durumdur. Latent tüberküloz enfeksiyonu (LTBE) olarak da adlandırılmaktadır.
Tüberküloz enfeksiyonu, basilin vücuda girmesinden 8-10 hafta sonra tüberkülin deri testi (TDT) yapılarak tespit edilebilir.
Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %10’unda, yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığı gelişebilir.
Enfekte olup hastalığı geliştirmeyen kişiler, enfeksiyonu başkalarına bulaştırmazlar.
Tüberküloz hastalığı, tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı durumdur.
Vücut direncini düşüren durumlar, bağışıklığı etkileyen hastalıklar ve etkenler hastalığın ortaya çıkmasında rol oynar.

HIV/AIDS, vücut direncini en çok düşüren hastalıklardan biri olduğu için tüberküloz ile HIV/AIDS birlikteliği sıktır.
Diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, tütün kullanımı ve silikozis de vücut direncini düşürerek tüberküloz hastalığının ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir.
Bebek ve çocuklarda, vücut direnci düşük olduğundan, hastalığa yakalanma riski erişkinlere göre daha fazladır.
Tüberküloz hastalığı en çok akciğerlerde görülmekle birlikte (%60-70) saç ve tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir. Hastalığın en sık görüldüğü diğer organ ve dokular; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarıdır.
Tüberküloz hastalığının belirtileri
• Genel yakınmalar; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş ve gece terlemesidir. Küçük çocuklarda kilo almada duraklama, büyüme veya gelişme geriliği olabilir.
• Solunum sistemi yakınmaları; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, kanlı balgam (hemoptizi), göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığıdır.
Diğer organları tutan akciğer dışı tüberküloz hastalığında ilgili organa ait bulgular görülebilir. Örneğin kemik ve eklem tüberkülozunda kalça, diz veya omurgada şişlik, ağrı, akıntı; larinks tüberkülozunda ses kısıklığı, lenf bezi tüberkülozunda lenf bezi büyümesi, akıntı, böbrek tüberkülozunda idrarda kan, iltihap yapabilir.
Bazı hastalarda; özellikle bağışıklığı baskılanmış ve yaşlı hastalarda. yakınma olmayabilir
İki-üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürük varlığında tüberküloz hastalığından şüphelenmek gerekir.
Tüberküloz Hastalığın kesin tanısı, balgamda tüberküloz basilinin görülmesi ile konulur. Basilin mikroskopta görülmesi ya da kültürde üremesi gereklidir. Tüberkülin deri testi (TDT)’nin pozitif olması vücutta basil olduğunu gösterir. Bu durum tüberküloz enfeksiyonu veya tüberküloz hastalığını işaret edebilir. Dolayısıyla TDT, tüberküloz hastalığının kesin tanısında kullanılmaz.
Tüberküloz, bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Tanı konulan tüm tüberküloz hastalarının verem savaşı dispanserinde kayıt altına alınması gereklidir.
Tüberküloz tedavisi 6-9 ay sürmektedir. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar, ilgili sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz verilir. İlaçların düzenli ve yeterli süre kullanılması tedavinin başarısı için oldukça önemlidir. Hastanın, tercihen bir sağlık personelinin gözetiminde ilaçlarını alması şeklinde uygulanan “doğrudan gözetimli tedavi (DGT)” düzenli ilaç kullanılması için en uygun yoldur.
Denizli’de 2023 yılında 90 hasta saptanmış olup insidansımız yüzbinde 7,8 olmuştur. Türkiye insidansı 2022 yılında yüzbinde 11.4 ‘dür.
#VeremEğitimiVeFarkındalıkHaftası